Fransız düşünür Montaigne, Denemeler kitabında, “Cinsel gerçeğin erkenden öğretilmesi daha iffetli ve daha verimli olmasını sağlar, yoksa herkes onu kendi hayal gücünün keyfine ve ateşine göre bulmaya kalkar” demiştir. (Montaigne, 1984).
Her çocuk dünyaya cinsiyeti ile gelir. Doğuştan itibaren diğer sistemler gibi üreme sistemi ve bu sistemin organları da vardır. Ancak bunların gelişip, fonksiyonlarını yerine getirebilmeleri için zamana gereksinim vardır. Bu anlamda cinsiyet doğumla var olan bir kavramdır. Çocukların cinsel gelişim ve eğitimleri onların yaşamları için çok büyük değer taşımaktadır.
Cinsel eğitim, cinsel roller, kişiler arası ilişkiler, sevgi, mahremiyet, vücut algısı ve üreme sağlığı konularının hepsini birden kapsayan bir eğitimdir.
Freud’a göre cinsel kimlik, 3-6 yaşları arasına gelen fallik dönemde gelişmeye başlar. Erikson da okul öncesi dönem içerisinde (4-6 yaş) çocuğun cinsiyet farklılıklarını keşfettiğini ileri sürer. Çocukların bireysel farklılıkları, çevreyle etkileşim durumları, anne baba tutumları onların cinsel kimlik gelişmesinde doğrudan etkili faktörlerdir.
Cinsel merakın en fazla olduğu dönem erken çocukluk dönemidir. Çocuğun cinsellikle ilgili sorular sorması veya cinsel organını keşfetmesi ilk iki yaşı içerisinde olur. Ancak cinsel eğitimi için tuvalet eğitiminin kritik dönemi oluşturduğu söylenebilir. Tuvalet eğitimi ile birlikte çocuğun bedensel gereksinimlerini kontrol etmeyi öğrenmesi onda başarı ve bağımsızlık duygusu ile birlikte sosyalleşme sürecinin çatışmalarını yansıtır. Çocuğun çevrenin kendisinden neler beklediğini öğrenmeye başlaması cinsel kimlik oluşumuna da işaret etmektedir.
Çocuğun kişilik gelişimine paralel olarak cinsel kimliği gelişir. Bunlar ise;
- Cinsel eğitim sayesinde çocuk kendi bedenine ve karşı cinsin bedenine saygı duymayı öğrenir. Bu durum çocuğun ileriki yaşantısında kendi cinsiyetindekilerle ve karşı cinsten kişilerle sağlıklı, düzeyli ilişkiler kurmasına neden olur.
- Çocuğun kendi bedenini ve özelliklerini tanıması, kendine güvenini arttıran bir özelliktir.
- Cinsel gelişim ile ilgili bilgileri erken yaştan itibaren alan ve bu anlamda sağlam temeller oluşturan kişi, bedenine karşı sorumluluklarını bilir.
- Cinsel eğitimi aşama aşama ve yaşına uygun olarak alan çocuk, sonraki yaşamında karşı cinsle kurduğu ilişkilerde dengeli olur.
- Çocuğa verilen doğru bilgiler sayesinde çocuklar kendilerine güven konusunda daha başarılıdırlar. Bu duygu sayesinde girişkenlikleri artar, daha kolay ilişkiler kurabilirler ve daha başarılı olabilirler.
- Ergenlik döneminde bedensel değişiklikler konusunda bilgilendirilen çocuklar farklılaşmalarını daha çabuk kabullenirler, anormallik endişeleri ve yetersizlik korkuları azalır.
- Doğru bilgilerle donanmış kişi, cinsellik hakkında duyduğu yanlış bilgileri kolaylıkla reddeder.
- Bilgili kişiler arkadaşlarının uygunsuz teklif ve baskılarına direnmekte daha başarılıdırlar.
Pek çok kişi, eğer çocuk ve gençlere cinsel eğitim verilirse, onların cinsel bir yaşama başlayacaklarını ve cinsel eğitimin çocukların masumiyetini bozacağını düşünür. Bazıları da cinsel konular konuşulmadığı zaman cinsel konularla ilgili sorunların da olmayacağını düşünmektedirler. Cinselliği yok sayarak çocuk ve gençleri ondan uzak tutmak mümkün değildir. Görsel ve basılı medyada, ilan panolarında, satın aldığımız pek çok ürünün üzerinde cinsel uyarıcılar ile karşılaşmak mümkündür. Bu uyarıcılar sadece görsel olmayıp aynı zamanda inançları, tutumları, bilgileri de yönlendirebilecek bir şekle sahiptirler.
Hiç kimse bu tür uyarıcılardan tamamen uzak kalamazlar.
Cinsel eğitim yaşam boyu devam eden bir öğrenme sürecidir ve bu süreç ilk olarak aile ortamında başlar, öğretmen, arkadaş grubu, uzmanlar, bu alanda çalışan meslek grupları, doktorlar ve medya ile şekil alır.
Çocuklar için ebeveynler cinsel bilginin temel kaynağıdır. Doğumdan itibaren farkında olmadan çocuklarına cinsel eğitim vermektedirler. Çocuğa eşya ve kıyafet seçiminde cinsiyete ilişkin tercih edilen renkler, yetişkinin çocuğun cinsiyetine göre şekillendirdiği davranışları, oyuncak seçimi, anne babanın birbirlerine karşı davranışları, cinsel sorular, cinsel oyunlar, tuvalet alışkanlığının kazanılmasına dair tutum ve davranışları cinsel eğitimin bir parçasını oluşturmaktadır. Tüm bu faktörler çocuğun cinsel kimliğinin gelişiminde ve kendi cinsiyetine uygun davranış ve rollerinin oluşmasında önemli bir etkiye sahiptir.
Ebeveynler, çocuklarının cinselliğe yönelik tutum ve değer yargılarının gelişmesinde de önemli rol oynamaktadırlar. Cinsel eğitim herkes tarafından verilmemelidir, ilk olarak ailede başlayan cinsel eğitim önce anne baba ile hala, amca, dayı, teyze gibi birinci dereceden yakın akrabalar, okullarda da belirli öğretmen ve danışmanlar tarafından verilmelidir. Çocuk cinsel merakla ilgili sorularını kime yönelttiyse cevabı o ebeveyn vermelidir.
Ebeveynlerin çocuklarını cinsel istismardan korumaya yönelik tutumları; çocuklarını gözetim altında tutarak, tanımadığı kişilerle konuşmamasını öğütleyerek, güvensiz kişi ve ortamlardan uzak tutarak, cinsel organlarına ebeveynleri dışında kimsenin dokunmaması gerektiğini ve böyle durumlarda bağırmasını öğütlemektir. Ailelerin yaptıkları bu tür öğütler yetersiz, sınırlı ve soyut kalmaktadır.
Çocuğu cinsel istismardan korumak için ebeveynlerin çocuklarıyla ilgilenmesi, onu sevmesi ve sevdiğini göstermelidir. Çocuk yetiştirme ile ilgili eğitim alması, onu izlemesi, kendilerine güven duymasını sağlaması, çocuğun arkadaşı, sırdaşı olması, keskin yasaklarla çocuğu mahrum etmek yerine kontrollü, eğitimsel yaklaşımı tercih etmesi gerekir. Bunun dışında televizyon, bilgisayar ve diğer kitle iletişim araçlarını kontrollü kullanması sağlanmalıdır. Özel bölgelerini göstermemesi, vücudunun yalnızca kendisine ait olduğu, kimsenin onu öpmesi, dokunmasına izin vermek zorunda olmadığıdır. sır saklamaması gerektiği, bir yetişkin ona bir sır verirse ve kimseye söylememesini tembih ederse mutlaka gelip ebeveynlerine söylemesi gerektiğini öğütlemek yerine yalın bir dille, doğru ve yeterli olarak yaşına ve gelişim özelliklerine göre aşamalı olarak anlatılmalıdır.
Leave a comment